14 Şubat 2008 Perşembe

Önce Birkaç Not..

# Hayatım boyunca bir tek dedemin babasını görmüştüm ölürken. Çok küçüktüm o zamanlar , ölümün gerçekten ne anlama geldiğinden habersiz. Onca acının , onca gözyaşı , onca emek niye bilmezdim. Şimdi babanem ölüyor gözlerimin önünde. Onunkisi en kötüsü , bizimkisi de. Yavaş ve acılı. Siyah ve beyaz kadar zıt ve hava değişimi kadar dengesiz. En son bilinci tamamen kapandı bugün , duymamaya , görmemeye ve konuşamamaya başladı. Belki de ölüm hakikaten anlamsız , sadece bazen ödüm kopuyor.

# Sonunda dönebildim İstanbul'a , düzenimin başına. Çok ihmal ettim burayı ama açıkçası , pek aklıma gelmedi son zamanlarda , geldiğinde de bir kenara ittim sırası gelir diye. Bir anda dönemem herhalde eski düzenime ama insanın tamamen olmasa da kendisini bilmesi fena bir şey değil. Birkaç güne açılırım. -sağlık sorunlarından ötürü yeni bir İzmir seyahati gözükmezse tabi-

# Bu arada çok da kopamadım futboldan. Fenerbahçe Oftaş'ı dağlarken , Kayseri bileğinin hakkıyla Beşiktaş'ı devirirken , Galatasaray Manisa'yı 6'larken , Capel Valdes'i üzerken , Madrid Valladolid'i 7'lerken , Almeria'dan da tokadı yerken ekran başındaydım , fazlası olabilir , eksiği yok.

# Yıllardır aradığım Kayıp Çocuklar Şehri'ni (Le Cité Des Enfants Perdus) sonunda buldum ama onun yerine kelek gibi The Living And The Dead'i izledim , beğenmedim. Ulak fena film değil , I Am Legend vasat.

# Bir blog daha açtım , çizimlerimi koymak amaçlı , portfolio niyetine. Adresi burada..

Hiç yorum yok: